S İ L İ M D E K A R Ş I L A Ş I L A N P R O B L E M L E R
Donmamış olan epoksi, abrasivin yüzeyine yapışarak, aşındırma işlevini yerine getirememesine neden olur. Böylece mermerin/karonun yüzeyi silime hazırlanamadığı için silim hatalarına, matlıklara neden olur.
Tane boyu ve/veya aşındırıcılık vasfı uygun olmayan elmasların kullanılması, kalibre edilen mermerin/karonun yüzeyinin düz olmasını sağlayamadığı gibi, kalınlığı da istenilen seviyeye getiremez. Aynı mermerin/karonun kenarları arasındaki farklılıklara neden olur. Böylelikle perdahta silim yapılan mermerler/karolar arasında kalınlık farklılıklarına neden olur.
Kalibratörün gereğinden fazla eğik olması, kalibre edilen mermerlerin/karoların içbükey olmasına neden olur. Silim sonrasında taşın iç kısmı mat olurken, iki kenar hattının daha parlak olmasına neden olur.
Balansın fazla bozuk olması, mermerlerin/karoların istenilen kalınlıkta olmamasına neden olur ve aynı zamanda sarsılmadan dolayı mermerlerin/karoların kırılganlığını arttırır.
Mermerlerin/karoların iki kenarındaki kalınlık farkından dolayı, eğimli bir yüzeyde abrasivler yüzeyi homojen olarak aşındıramaz ve parlatamaz.
Alt kısmının düz olmamasından dolayı mermerler/karolar bantta dengeli bir pozisyonda durmaz, sürekli kenar ve köşelerinden hareket ederek abrasivlerin taş yüzeyinde homojen olarak silim yapmamasına neden olur.
Örneğin, son kalibratörün 60/80 grain olması ve perdahta “gereksiz” yere 36 veya 46 numara abrasiv ile başlanılması sonucu ince numaralardan feragat edilmesi.
Ya da son kalibratörün 36/46 grain olması ve perdahta 80 numara ya da daha yüksek numaralı abrasivle başlanılması, mermer/karo yüzeyinin silime elverişli hale getirilememesine neden olur.
Aşırı basınçla gelen suyun mermerleri/karoları yerinden kaldırıp, abrasivlerin kırılmasına yüzeyinde derin çizikler oluşturmasına neden olarak silim hatalarına neden olur.
Bant yüzeyinin bölgesel olarak yırtılmasından, aşınmasından ve sıyrılmasından dolayı oluşan kısmi çukurlara kafaların uyguladığı kuvvetten dolayı, mermerlerin/karoların girerek, arka kısımlarının havaya kalkmasına neden olur. Bundan dolayı abrasivleri kırarak veya abrasivlerin yüzeyinde derin çizikler oluşturarak silim hatalarına neden olur.
Lamaların gereğinden fazla açık olduğu durumlarda, özellikle var/gel’ in sağa, sola hareketinde, mermerlerin/karoların da kafayla hareket ederek abrasivlerin taşın yüzeyinde gerektiği şekilde çalışmamasına ve bant üzerindeki mermerlerin/karoların lamalara çarparak kenarlarının kırılmasına neden olur.
Çok dar olduğu durumlarda da arka arkaya gelen mermerlerin/karoların arasında boşluklar oluşturarak abrasivlerin kırılmasına neden olur.
Mermerlerin/karoların lama kalınlığından düşük olması, abrasivlerin lamalara çarparak kırılmasına neden olur. Aynı zamanda bir hat şeklinde kenarlarda silinmemiş bölge kalır.
Abrasivlerin mermerler/karolardan ortalama 5 cm dışarı taşması, abrasiv yüzeyinin temizlenmesini sağlar. 5 cm den fazla çıkarsa kenarlarda aşınma çiziklerine neden olur. Hiç çıkmaması durumunda da kenarlarda silim kalitesi düşer.
Mermerlerin/karoların yüzeyinde periyodik olarak sıralanan aşınma çizikleri veya derin çizikler oluşturarak dalgalanmalara neden olur.
Abrasivler, yuvada hareket ederek mermerlerin/karoların yüzeyinde gerektiği gibi çalışamaz ve/veya yuvadan çıkar, kırılır.
Kafalara gelen suyun aşırı fazla olması, abrasiv ile mermerler/karolar arasında yastık görevi görür ve abrasivin çalışmamasına neden olabilir. Cila takılan kafalara gelen aşırı su, parlaklığı düşürerek olması gerekenden daha mat görünmesine neden olur.
Eksik gelen su abrasivlerin yüzeyinin temizlenmesini sağlayamaz. Böylelikle istenilen seviyede aşınma ve parlaklık elde edilemez.
Çamurlu gelen su nedeniyle abrasivin yüzeyi çamurlu kalır. Aşırı çökeltici kimyasalı kullanılması sonucu su daha kıvamlı (kolloidal) bir hal alır. Böylelikle istenilen seviyede aşınma ve parlaklık elde edilemez.
Mermerlerin/karoların bir tarafında daha çok silim yapılmasına neden olarak, parlaklığın homojen olmamasına neden olur.
Mermerlerin/karoların veya plakaların yüzeyinde gölge diye tabir edilen aşınma çiziklerine neden olur.
Kafanın balansının bozulmasına neden olabilir. Bu da mermerler/karolar yüzeyinde dalgalı çiziklere neden olur.
Abrasivlerin farklı sertliklerde olmasından kaynaklanır. Kafadaki daha yumuşak olan abrasivlerin iş görmemesine, sert olanlarında mermerleri/karoları yıpratıp eliptik aşınma çizgilerine neden olur.
İstenilen seviyede silim kalitesi ve parlaklık elde edilemez.
Abrasiv yüzeylerinin açılmamasından dolayı aşındırıcılık görevini yapamaz ve mermerlerin/karoların yüzeyi üzerinde dağınık çiziklere neden olur.
Aşırı düşük basınçla abrasivler görevini yerine getiremez ve mermerlerin/karoların yüzeyini silime hazırlayamazlar. Aynı zamanda verilen düşük basınç ile silim kalitesi ve parlaklık istenilen seviyeye çekilemez.
Yüksek basınç verildiği takdirde, mermerler/karolar gereğinden fazla aşındırılır ve kalınlığı istenilen seviyeden daha düşük olur. Abrasivler kısa sürede biter ve mermer/karo yüzeyinde yanıklar oluşur.
Olmaması durumunda önceki kafalardan, mermerin/karonun üzerinde gelen mikro taneler cila taşları ile mermer/karo arasına girerek yüzeyde ince çiziklere neden olur.
Mermerin/karonun yüzeyi yeterli seviyede ısıtılamaması durumunda, cilalar %100 olarak görevlerini yerine getiremez ve parlaklık göreceli olarak düşük kalır.